Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  

 

 Albert.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Albert Benjamin Caldwell
Ravenclaw
Albert Benjamin Caldwell


Mesaj Sayısı : 3
Galleon : 7
Kayıt tarihi : 20/08/09

Albert. Empty
MesajKonu: Albert.   Albert. Icon_minitimePerş. Ağus. 20, 2009 1:34 am

Zaman gelmişti işte. İple çektiği kaçış vakti gelmişti. Yatakhanedeydi, bavulunu topluyordu. Evet, bu okuldan ayrılmayı çok istiyordu. Ama garip bir histi bu. Bir yuva olarak gördüğünüz yerden ayrılmak, beş yıldır içinde var olduğunuz bir yuva… Garip bir duyguydu, tarif edilmesi güç. Beynine egemen olmuş bir ses ‘kal’ diyordu. Kal, dersler çekilmez olsa da, arkadaşlarınla kal! Ama ona rakip olmuş bir başka seste ‘git’ diyordu. Git, çekilmez bir yer burası, özgür ol! Ve Luke, işte o sesi dinliyordu. Belki de William’ı örnek alıyordu, aradaki tek fark; Luke’ın ayrılacak değil, kaçacak olmasıydı. Herhangi bir müdür onayı olmadan, ailesine sormadan… Terk edecekti şatoyu, dükkânına gidecekti, aylardır çalışmasını yaptığı, William’ın aklına getirdiği dükkânına.

Peki, geride bıraktıkları ne olacaktı? Arkadaşları mesela. Bunca zamandır tanıdığı, güvendiği onca kişi… Onları hiç umursamayacak mıydı? Bir elveda bile demeden, çekip gidecek miydi? Bu kadar duygusuz muydu? Hiç olmadığı kadar karışıktı kafası. Bir işe girmişti, çıkamıyordu. Başladığı işi bitirmeyi huy edinmişti. Alışkanlığı hâline gelmişti. Ve bu alışkanlığından vazgeçemiyordu. Aklına yeni bir soru geldi, çok büyük bir soru. Emmeliene ne olacaktı peki? Onu seviyordu ve onun yanında olmasını istiyordu. Onu, koca şatoda tek başına mı bırakacaktı? Yapmak zorundayım, diye düşündü, herhangi bir zorunluluğu olmasa da…

Vakit gelmişti. İçi özel bir büyüyle büyütülmüş, dış görünüşü ufak olan sırt çantasını omzuna attı. Ne kadar da ağırdı. İçinde, az sonra ortalığı birbirine katacakları bir şaka malzemesi de vardı. Ah, bu çocuk uslanmayacaktı değil mi? Okuldan kaçarken bile bir şaka gösterisi yapacaktı. Hatta yapacaklardı. Staples ile birlikte okulu terk ederken, son bir gösteri yapacaklardı. İhtişamlı, görkemli, ünlerine yakışır… Bir kez daha bir ilke imza atacaklardı. Şakacıların ve haylazların öncüsü olarak, Hogwarts’a şanlarına yakışır şekilde, şaka ile elveda diyeceklerdi. Görkemli bir havai fişek gösterisi… Plânları buydu. Aynı zamanda unutulmamak adına, büyük bir saatin bulunduğu Saat Kulesi’ne isimlerini kazıyacaklardı. Hem de özel bir büyüyle, kendi icatları olan bir büyüyle. Hangi özenti silmeye çalışırsa çalışsın, hangi kaçık profesör yok etmeye uğraşırsa uğraşsın olduğu gibi kalacak iki isim. Aynı zamanda okulun bahçesinden dahi görülebilecek. Muhteşem bir plândı ve en önemlisi, haylazlığın öncüsü oldukları unutulmayacaktı. Gerçekten, Hogwarts tarihine geçiyorlardı.

Avlu’ya gelmişti şimdi. Minik Staples (!) onu orada bekliyordu. Bu çocuk açacağı şaka dükkânında onun ortağı olacaktı. Luke, onu en yakın arkadaşlarından biri olarak görüyordu, aynı zamanda onun engin mizah dünyasından faydalanmak istiyordu. Evet, birlikte daha nice başarılara imza atacakları düşüncesi kafasında sağlam bir yer edinmişti. Çocuğun yanına doğru yürüdü. “Hazırız, değil mi?” Onun onaylayan ses tonunu duyduktan sonra birlikte dev Saat Kulesi’ne doğru ilerlemeye başladılar. Birkaç dakika geçtikten sonra oraya vardılar ve oldukça gürültülü bir ses çıkaran saate ulaştılar. Zor olsa da saatin üst kısmına doğru tırmanmayı başardılar. Hey, onlar büyücüydü! Bir süpürge ile oraya çıkabilirlerdi. Bu, biraz geç kavradığı bir gerçek olmuştu. Saatin, Hogwarts’ın geniş bahçesine ve arazisine bakan yüzüne doğru ilerlediler. Ardından Luke, sağ cebinden asasını çıkardı ve kısık bir ses tonuyla fısıldadı.

“Scamps!” İcatları olan büyünün sonucu, olumlu olmuştu. Asasının ucunda beliren mavimsi renkteki ışık, saatin üst kısmını oymalarını sağlıyordu. Ve Luke, bileklerine ne kadar hâkim olduğunu gösterircesine, oyulan bölmeye şekil veriyordu. Verdiği şekiller sırasıyla; L, U, K ve E harflerini oluşturdu. Ardından aynı şekilde isminin devamını da kazıdı. ‘Luke Theodore Crawford’ yazısı, oyuk şekillerde pek belirgin değildi. Asasını, harflerin oluşturduğu boşluğa dokundurduğunda içleri altın rengiyle doldu ve uzaktan dikkat çekebilecek bir hâl almasını sağladı. Kafasını kaldırıp Stappo’ya baktığında, aynı işlemi gerçekleştirdiğini gördü. Artık unutulmayacaklardı. Kimse bu yazıyı silemeyecekti, taşa kazıdıkları bu iki isim, aynı zamanda insanların beynine de kazınacaktı. Bu cesaret, bu kural ihlalleri, bu şakalar…

“Veda partisini başlatalım, adamım.” Stappo’ya ilginç(!) bir şekilde hitap etti ve birlikte Avlu’nun yolunu tuttular. Şimdi, gösterinin ikinci ve son kısmını gerçekleştireceklerdi. En azından Hogwarts için son gösteri, diye düşündü. Yapacakları şakalar burada son bulacak mıydı? Buna en ufak bir ihtimal dahi vermiyordu. Her ne olursa olsun iki haylaz, şakacı ruhlarını koruyacaklardı ve açacakları dükkânda şaka geleneklerini devam ettireceklerdi. O sırada Avlu’ya varmışlardı. Bu geniş alan, az sonra büyük bir gösteriye tanıklık edecekti. Çantasını yere koydu ve fermuarını açtı. İçerisinden iki kutuyu çıktı. Turuncu renklerle kaplanmış ve üzerinde ‘C’ harfi bulunan kutunun içinden, havai fişekleri çıkardı. Havai fişekleri yere bıraktı ve az önce cebine koymuş olduğu asasını, yeniden çıkardı. Dosdoğru havai fişekleri doğru doğrulttu. Staples’e baktı ve ikili aynı anda, büyülü sözleri haykırdı.

“Lixéplosi!” Büyünün etkisiyle havalanan fişekler, epey yükseldikten sonra teker teker patlamaya başladı. Sarı, mavi, kırmızı, turuncu… Her bir renkten vardı ve ortalığı bir hayli karıştırmıştı. Gözleri çevreyi taradığında havai fişekleri hayretle bakan yüzlere rastladı. İyi bir iş çıkarmışlardı. Özellikle bu dönem şaka konusunda sınır tanımamışlardı ve son olarak, güzel bir gösteriyi gerçekleştiriyorlardı. Şimdi perde kapanacaktı ve sahneden ineceklerdi. Daha sonra yeni bir oyun sergilenecekti.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Chrysanthe Schalewski
Astronomi Profesörü
Chrysanthe Schalewski


Mesaj Sayısı : 32
Galleon : 36
Kayıt tarihi : 19/08/09
Savaş Tarafı : Tarafsız

Albert. Empty
MesajKonu: Geri: Albert.   Albert. Icon_minitimePerş. Ağus. 20, 2009 1:42 am

Puanınız 90
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Albert.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Albert.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter Bölgesi :: Rpg Kutusu :: Değerlendirme-
Buraya geçin: